Zengin ve Fakir Çocuklar Arasında İnterneti Kullanma Eşitsizliği
Okuyucuya Not: Bu çevirdiğim yazı World Economic Forum web sitesinde Rosamond Hutt tarafından kaleme alınıp “Rich and Poor teenagers use the web differently-here’s what this is doing to inequality’’ başlığıyla 27 Temmuz 2016'da yayınlanmıştır. Bir ay sonra da çevirip yayınladım. Çeviriden kaynaklanabilecek hatalar bana aittir. İyi Okumalar.
Görsel:world.edu
Birçok ülkede, zengininden fakirine bütün gençler zamanının birçoğunu internette harcıyor. Asıl mesele interneti ne kadar kullandıklarından çok, nasıl kullandıkları meselesidir.
OECD’nin yaptığı araştırmaya göre, ekonomik durumu daha iyi olan genç kullanıcılar interneti daha çok bilgi aramak, haber okumak gibi etkinliklerde kullanıyor. Ekonomik olarak daha aşağıdaki gençler sohbet veya oyun gibi etkinlikler için kullanıyor.
40 ülke üzerinden yapılan bu araştırmanın sonucuna göre, zengin ve fakir bu gençler internete eşit erişime sahip olsalar bile teknolojiyi kullanmada dijital bir eşitsizlik oluşuyor.
2012’de OECD ülkelerinin ortalamasına göre, dezavantajlı öğrenciler daha avantajlı yaşıtlarıyla aynı sürelerde internete bağlanıyordu. Ve 42 ülkenin 21’inde internette daha fazla zaman harcanıyordu.
Kuzey Avrupa’daki 5 ülkeyle beraber Hong Kong, Hollanda, İsviçre gibi ülkelerde ekonomik olarak dezavantajlı gençlerin % 98’i internet erişimine sahip durumdalar.
Düşük ve orta gelirli ülkelerde ise dezavantajlı gençlerin birçoğu ancak okulda internete ulaşabiliyor. Bu öğrencilerin oranı Türkiye’de % 50’ye, Meksika’da % 45’e, Ürdün’de % 40’a, Şili’de ve Kosta Rika’da % 38’ e kadar yaklaşıyor.
Bütün bu ülkelerde, e-posta kullanmaktan haber okumaya kadar bilgisayarla meşgul olan öğrencilerin yaptığı tüm işler direkt olarak sosyo-ekonomik statülere bağlı olarak değişiyor. Hatta internete ulaşımın kolay olduğu ülkelerde bile bu durum söz konusu.
‘‘İnternete eşit ulaşım, fırsat eşitliğini anlamına gelir.’’ diye belirtilen araştırmada internetin dünyayı tanıma, yeteneklerini geliştirme, daha iyi ücretli bir iş bulma fırsatı doğurduğu belirtiliyor. Öte taraftan dezavantajlı öğrenciler, dijital teknolojinin sunduğu bu fırsatların daha az farkındalar.
Yine bu rapora göre, bu öğrenciler online fırsatları gerçek hayatta fırsatlara çevirmek için gerekli bilgi ve donanıma sahip olmayabilirler.
Bu bilgiler, OECD’nin dünya genelinde 15 yaşındaki öğrenciler arasında yaptığı matematik, fen ve okuma alanlarında PISA (Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı) araştırmasının sonuçları ile bir araya getirilmiştir.
PISA sonuçları gösteriyor ki, bu gençlerin interneti kullanma amaçları arasındaki fark çok güçlü bir şekilde okul performanslarıyla yakından ilgili görünüyor.
Araştırmalar internete ulaşma konusundaki büyük farkı gösterirken, aynı zamanda bütün gençlerin edebi yeteneklerini geliştirmek, dijital eşitsizliği sona erdirmeye yardımcı olacaktır diye belirtiliyor.
Rapora göre; ‘‘Her çocuğun nitelikli okumanın prensiplerini edinmesini sağlamak, onlara dijital-ileri teknolojili araçları vermekten daha çok yarar sağlayarak dijital dünyada var olan eşitsizliği gidermeye daha çok yardımcı olacaktır.’’
