KARGACIK BURGACIK
Masada bıraktığım yarım kalmış kitaplar, kulağımda rastgele şarkılar, aklımda gidemediğim yerler, anılarımda parça parça geçmiş…büyük ve anlamlı cümleler kurmak isterdim…kuramadım…kendimi kandırmak isterdim, belki de...
Filmlerden sahneler, hangi artist yürürken kafasında kurduğu dünyada yaşıyordu; kesinlikle ben değildim. Anlamıyorum, anlamıyorsunuz da, Oğuz Atay da anlamıyor, hatta anlaşılmıyor diye şikayet ediyor; ben Oğuz Atay değilim; Dostoyevski olmak isterdim(Ortodoks olmak gerekir mi), belki de istemezdim(Ortodoks olmak gerekmez), ben bir kuş olmak isterdim, sabah güneş doğunca yola koyulan, aradığını bulan(bazen de bulamayan), belki de biraz yalan biraz da dolan, dolan babam dolan, sonra da akşamüstü yuvasına konan…
Belki de bir Çukurova köylüsü olmak isterdim, Yaşar Kemal daha iyi anlatırdı… böylesi daha iyi… biraz hikaye biraz destan…
Kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerdesin.
Su olsan kimse içmez,
Yol olsan kimse geçmez,
Elin adamı ne anlar senden?
Çıkarsın bir dağ başına,
Bir ağaç bulursun
Tellersin pullarsın
Gelin eylersin.
Bir de bulutları görürsün, bir de bulutları görürsün,
Bir de bulutları görürsün.
Köpürmüş gelen bulutları.
Başka ne gelir elden?
Çın çın ötüyor yüreğimin kökünde şu dünyanın ıssızlığı.
Tanrı kimsenin başına vermesin böyle bir yalnızlığı!*
Şehirde bir tane olmak isterdim belki de, kalabalıklarda ve istatistiklerde kaybolmak…evet efendim son araştırmalara göre falan muhitte şu kadar kişi arasında yapılan araştırmalara göre anlamını bulamayan ve kapsam dışı bırakılan bazı denekler bulunmaktadır; istatistiklerin sıhhati için bunlar araştırmaya dahil edilmemiştir…biraz hesap biraz kitap…
Anlamını, anlam arayanlarda bulmak isterdim… anlamak isterdim… aramak isterdim… bulmak isterdim… isterdim.
*Yaşar Kemal-Yalnızlık