BİR ENTELEKTÜELİN ARAYIŞLARI
Kavramlar dünyamızın en karmaşık, üstünde pek ortak kanaat oluşmayanlarından biri de entelektüel kavramıdır dersek yanlış olmaz herhalde. Kimi zaman bir küçümsemenin kimi zaman gereksiz bir yüceltmenin aracı olsa da, ve kimi zaman yerine aydın, münevver, düşünür gibi kavramlar koyulsa da bunların modernitenin mirası kavramlardan biri olan entelektüel kavramını anlamanın imkanlarını daralttığını söyleyebiliriz.
Peki kime entelektüel diyeceğiz ya da hangi faaliyet entelektüel faaliyet olarak gerçekleştirilir? Çok okuyan ve yazan biri entelektüel midir mesela ya da birçok şey hakkında malumatı olan biri? Tüm bunları yaparken tek kalmayı göze alıp çoğunluğun aksine hakikati arayan ve bunu çoğunluğun baskısına karşı dile getiren birine diyebilir miyiz? Şüphesiz bunlardan bazıları entelektüelin sıfatları olsa da hiçbiri tek başına entelektüeli karşılamaz.
E.Said, BBC Radyo'daki söyleşilerinden derlenen bu kitabın önsözünde şunu dile getirir: Entelektüel mümkün olduğunca geniş bir halk kesimine seslenir, bu kesim onun doğal muhatabıdır. Carey'nin dediği gibi, bir bütün olarak kitle toplumu değildir entelektüelin meselesi; kamuoyunu biçimlendiren, iktidardaki bir avuç çokbilmişe güvenmeye teşvik eden kişilerledir onun meselesi. Düzenin adamları belli çıkarları gözetirler, oysa entelektüeller şovenist milliyetçiliği, şirketleşmiş düşünceleri ve sınıf, ırk ve toplumsal cinsiyet imtiyazlarını sorgulayan kişiler olmalıdırlar.
Doğumundan ölümüne kadar 'arada kalmışlıkla' yaşayan Said'i insanlar genelde Oryantalizme karşı geliştirdiği tezler ya da Filistin meselesi hakkında tanısa da onun birçok alana değen bir entelektüel olduğunu söylersek yanlış olmaz.
Bu kitapta Adorno’dan Chomsky’e birçok gerçek entelektüelin izlerini takip edip hem doğudaki hem de batıdaki entelektüel algısına eleştiriler yönelten Said, düşüncelerini şöyle sonlandırır: Entelektüelin ahlâkı ve ilkeleri, düşünce ve eylemi tek bir yönde götüren ve tek bir yakıt kaynağı olan bir motorla işleyen bir tür kapalı dişli mahfazası oluşturmamalıdır.
Neticede kitabın alt başlığı olan 'Sürgün, Marjinal, Yabancı' artık daha berrak bir hale gelirr.